Güvenli Bağlanma Nedir?

Bebekler, doğar doğmaz bilinmeyene ve yabancı bir ortama merhaba diyorlar. Dokuz ay boyunca güvenli bir biçimde korunaklı yaşadıkları yer, yerini dış dünyaya bırakıyor. Anne kucağı ya da anne yanı dış dünyanın ilk durağı oluyor. Bebekler, bu dış dünyaya gelişlerinin şokunda ilk anda anneyle bağ kurarak, aslında hayatla da bağ kuruyorlar. Bebeklerde güvenli bağlanma işte buna deniyor. Bu bağ bebek için güven ve hayatının gelecek dönemi ve bebek gelişimi için de ilk adımdır. Yaşamda en temel duygusal ihtiyaç güvendir. O zedelenirse, yaşamda ayakta kalabilmek zorlaşır. Güvenli bağlanmanın önemi işte burada ortaya çıkıyor. Bu yazımızda anne ile çocuk bağı, bebek bağlanma davranışı ve bu bağlanmanın nasıl gerçekleştiğinden bahsettik.

Güvenli Bağlanma Nedir?

Bu ürünler ilginizi çekebilir

Pedagojideki güvenli bağlanmanın önemi yüksektir. Bebek gelişimi ve çocukluk, yetişkinlik yıllarının sağlıklı olması için bebeklerin ilk 2 yıl anne ile güvenli bir bağlanma kurması gerekir.

Anne ile çocuk bağı, yalnızca doğumdan sonrayı kapsamaz. Doğumdan önce anne karnında geçirilen yolculuk ve hatta anne karnı öncesi bu bağı etkiliyor. Annenin psikolojik durumu, bebeğe hazır olup olmadığı, annenin kendi hayatındaki etkileri bebeğin bu bağı kurup kurmamasına yansıyor. Elbette tek rol annenin değil. Babanın da annenin yanında ne kadar yer aldığı, varlığını hissettirmesi bebeklerde güvenli bağlanma konusunda oldukça etkili.

Bebekler, hayatlarının daha ilk anlarında yıkanma, tartma, ölçme gibi aciliyeti olmayan nedenlerle annelerinden ayrılıyor. Bebek, henüz temel fizyolojik ve nörolojik gelişiminin alt yapısını tamamlamadan anneden ayrı bir canlıymış gibi muamele görüyor.

“Meme verirken veya biberonla beslerken sürdürülen göz ve cilt teması anne bebek bağını güçlendirir. Bebek annesinin kokusunu ve dokunuşunu tanır. Onun ihtiyaçlarını gecikmeden karşılamak, güvenini ve bağını güçlendirir. İdeal olan, elbette bebeğin doğal doğumla dünyaya gelmesi ve hemen annenin göğsüne koyularak anneyle cilt ve göz temasının sağlanması ve ilk memesini emmesidir.” (Nil Gün/ Bebeğinizle Bağ Kurmak Geciktiğinde- Kuraldışı Dergi)

Anne Bebek Bağının Gecikmesini Etkileyen Faktörler

Ama olaylar her zaman bu ideal duruma uygun gelişmez. Bebeğinizle değişik nedenlerle bağ kurma süreciniz gecikebilir.

Siz zorlu ve uzun geçen bir doğum sürecinden sonra kendinize gelememiş, yorgun, bitkin ya da ağrı çekiyor olabilirsiniz.

Birçok araştırma gösteriyor ki ebeveynler, özellikle anne adayları 9 aylık hamilelik süresi boyunca zihinlerinde bebeğin fiziksel görünüşü ile ilgili bir resim oluştururlar. Bu resim siz istemeseniz de bilinçaltınız tarafından özellikle hamileliğin son dönemleri yaklaştıkça beyninizde belirginleşir. Doğumdan sonra karşılaştığınız bebek, beyninizde yaratılmış olan resme uygun olmayabilir. Doğan bebeğin cinsiyeti bile anne ve babanın tavrını ve mimiklerini bilinçsizce etkileyebilir. Bu durumda çiçeği burnunda anneler bebekle karşılaştıkları anda hayal kırıklığına uğrayabilirler. Bu konuda kimsenin kendini suçlu hissetmesine gerek yok. Bu adeta beynimizin işleyişinin bir oyunu. Zamanla bebeğiniz ile tanışıp, yakınlaşacak ve onu koşulsuz seveceksiniz. Sadece bu süreç her kadında aynı şekilde ve aynı zaman içinde gerçekleşmez.

İşte bu hayal kırıklığı anında anne, bebeğinin yüzüne bakarken hayal kırıklığını ya da üzüntüsünü yansıtan mimikler gösterebilir. Bebeğe (özellikle ilk çocuğuysa) yaklaşmakta, onu tutmakta, onunla yalnız kalmakta zorlanabilir. Bu süreç psikolojik olarak yeni anneye ağır gelen bir süreçtir, aynı zamanda bebekle bağın oluşmasını geciktirebilir.

Doğumdan sonraki ilk saatlerde bebek emzirme, güvenli bir bağlanma kurulması için önemli olsa da, bazı annelerde farklı hormonlar kaotik duygu halleri yaratabilir. Hormonlar bağı geciktirmede önemli rol oynayabilir.

Bebek bağlanma davranışı ve anne ile çocuk bağı için olumsuz koşullar yaratabilecek diğer bazı durumlar vardır. Belki kişisel tercih ya da bazı medikal durumlar nedeniyle sezaryen doğum yapmış annelerde ağırlıklı olarak görülen postpartum depresyon güvenli bağın oluşmasını geciktirebilir.

Beklenenden erken dünyaya gelen, prematüre bebeklerin ebeveynleri ise normal süreden yaklaşık 2 ay kadar erken kucaklarına aldıkları bebekleri için psikolojik olarak hazır olmayabilirler. Yine araştırmalar gösteriyor ki hamile kadınlar hamileliklerinin özellikle son aylarında kendilerini anneliğe ve yeni hayatlarına hazırlıyorlar. Bu nedenle 8. ve 9. aylar beynin anne rolüne hazırlanması için oldukça önemli. Peki bu süreci yaşayamadan anne olan ve bebek gelişimi için bebekleri yoğun bakım ünitesine alınan ebeveynlerin güvenli bir bağlanma kurması ve bağlanma kuramı için diğer ebeveynlerle aynı yolu izlemesi beklenebilir mi? Ne yazık ki hayır. Doğduklarından itibaren anne kucağı ile tanışan bebeklere göre prematüre doğan bebekler, anne-babalarıyla daha geç tanışabiliyor, ilk birkaç ayı yoğun bakımda hemşire ve doktorlarla geçirip anne yanı ile daha sonra tanışıyorlar. Sağlık açısından prematüre bebeklerin ihtiyaçları diğerlerinden çok daha farklı. Normal olarak bu durumlarda bebek bağlanma davranışı da farklılık gösterebilir.

Güvenli bağlanma için ne yapmalı? Güvenli bağlanmaya eşlik eden en önemli davranışlar nelerdir?

  1. Bebeklerin ihtiyaçları - duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını - hemen, tutarlı ve uyumlu bir şekilde karşılamak
  2. Çocuğa sevgiyle bakma. Bir araştırıcı bunun beynin sosyal davranışlarla ilgili bölümünün gelişmesinde en önemli etken olduğunu belirtir
  3. Sıkça bebeğe dokunmak, sarılmak (Değişik alanlarda yapılan çalışmalar, bebekle temasın hayat kurtarıcı boyutta önemli olduğunu vurguluyor.) Anne kucağı, anne yanı bu güvenli bir bağlanma için en güzel yerler
  4. Bazen bebeğin tavırları, davranışları yakınlık kurmak üzerine olabilir. O anlarda anne kendisine gelen, kendisine olumlu yaklaşan bebeği geri çevirmeyip aynı şekilde gülerek, yumuşak ses tonu ile onunla bağ kurup, yakınlık kurmak istediğini göstermelidir. Anne ile çocuk bağı bu sihirli anlarda çok güçlü bir şekilde oluşur
  5. Önemli olan bebek gelişimi sürecinde sinyalleri takip etmek. Bebek ağlıyor mu? Ağlıyorsa neden ağlıyor? Aç mı? Uykusuz mu? Diş mi çıkarıyor? Atak haftasında mı? Buna bir bütün gibi bakmak gerekir. Sürekli gözlemliyoruz. Rahatsızlıktan doğan her ihtiyaçta ağlayacak ki anne gelsin. O yüzden ağlama önemli ve gerekli. Bağlanma sorunu olup olmadığını anlamak için bütüne bakmak hatta annede babada böyle bir şüphe varsa bir uzmanla bakmak bu nedenle iyi olabilir
  6. Bebek emzirme: Eğer fiziksel ya da psikolojik olarak bir engel yoksa anneler mümkün olduğunca bebeklerini emzirerek güvenli bir bağlanma kurulmasına destek olabilirler. Bebek emzirme, anne ile bebeğin çoğu zaman baş başa kaldıkları, bebeklerin ihtiyaçları karşılanırken birlikte, birbirlerine dokunarak geçirdikleri çok kıymetli zamanlardır. Hem bebek gelişimi (bağışıklık sistemi ve genel sağlığı için) hem de bağlanma kuramı için çok önemlidir

Oyunun önemi

Bebekler bağlanmayı oyun üzerinden değil ilişki üzerinden hissediyorlar o yüzden küçük bebeklerde ‘Aaa burnun nerde, bak bu gözün’ gibi göstererek, dokunarak oynanan oyunlar bebek gelişimi için iyi olur. Biraz daha büyük bebekler için, oturma pozisyonunda kalabiliyorsa hafif fış fış kayıkçı gibi ebeveyn ile bebeğin yüz yüze olduğu oyunlar faydalıdır. Şarkı söylemeler, masal anlatmalar gibi ilişkide ve temasta kalınan, göz göze bakılan oyunlar oynanabilir.

Eğer çocuğunuzdaki güvenli bağlanma konusuna emin olmak istiyorsanız, bunu öğrenmenin yolları var. Güvenli bağlanma testi denilen, Mary Ainsworth adlı araştırmacı tarafından, bebeklerin bağlanma örüntülerini gözlemleyerek ölçmek adına yabancılık ortamı adı verilen bir deney tasarlanmıştır. Bağlanma testi yaklaşık 18 - 24 ay arasında size bilgi verir. Yaklaşık 20 dakika süren bu deneyde bebek annesiyle birlikte iken, annenin bulundukları odadan ayrılmasını ve belirli bir süre sonra odaya önceden belirlenmiş bir yabancı ile tekrar gelmesini içerir. Bebeklerin yabancı durumunda verdikleri tepkilere göre bağlanma türlerinin özellikleri açıklanmıştır. Deneye göre güvenli bağlanan bebekler dünyayı keşfetmek için annelerinden güç alırlar. Güvenli bağlanan bebekler, anneleri odadayken odayı, oyuncakları incelerler. Anne odadan ayrıldığında orta derecede durumu protesto edebilir fakat anne odaya geri döndüğünde annesi ile pozitif yönde iletişime geçer; annesine sarılır, gülümser. Kısa bir süre sonra ise oyuncaklarla oynamaya geri döner. (Zeynep Dizmen- Güvenli Bağlanma Testi Nasıl Yapılır/Bilgeanne)

Güvensiz kaçınmalı bebekler, anneleri ile çok az iletişimde bulunurlar. Anne odadan ayrıldığında stresini dışarı vurmaz. Anne odaya geri döndüğünde ise anne ile göz teması kurmaz ve iletişime geçmez. Bununla birlikte güvensiz kaçınmalı bebeklerin yabancı durumu sırasında kalp atım hızları çok yüksektir. Güvensiz dirençli bebekler, yabancılık ortamında, odada anneleri ile birlikteyken annelerine yapışırlar ve odayı keşfetmezler. Anne odadan ayrıldığında yüksek sesle ağlarlar. Anneleri geri döndüğünde ise eğer anneleri kendilerini rahatlatmak için sarılmak isterse annelerini geri çevirir, iletişime geçmeyi reddederler.